Palau

Yazı ve Fotoğraflar: Ateş Evirgen

Konumu:

Palau, Batı Pasifik’de Filipinler’in 800 kilometre (Güney) doğusunda Mikronezya adı verilen adalar topluluğundaki 200 adanın oluşturduğu bir cumhuriyettir.

Dalış Tipi:

Palau’da dalışlar dalış tekneleri (Liveaboard) ile yapıdığı gibi , kara konaklamalı günlük çıkışlar ile de yapılır. Hatta snorkel ile su altı dünyasını izlemek isteyenler için de oldukça çekici bir bölgedir.

Palau için vize zorunlu değildir. Altı aylık geçerliliği olan vize yeterlidir. Ancak ülkeye girişte yüz ABD dolarından az olmamak şartıyla bir giriş vergisi ödenir (Bu bilgi gezi öncesi güncellenmelidir) Türkiye’den Palau’ya doğrudan uçuş yoktur. En tavsiye edilebilecek yol, İstanbul- Güney Kore (Seul), Güney Kore (Seul) – Palau (Koror) veya İstanbul- Japonya (Tokyo), Japonya (Tokyo)–Palau (Koror) bağlantılı uçuşlardır. Her iki uçuş da uzun süreli olduğundan gidiş ve dönüşte birer gün Seul veya Tokyo konaklama yapılması tavsiye edilir. Özellikle “liveaboard” gezi yapılacaksa gidişte bir önceden geziye başlanmalı ve Seul veya Tokyo’da konaklanmalıdır. Bu şekilde herhangi bir nedenle bağlantılı uçuşlarda bir aksama olacaksa tekne kalkışlarının kaçırılmasının önüne geçmek için önlem amaçlı yapılması yerinde olur. Seul ve Tokyo’da Türk Pasaportlular için vize zorunluluğu yoktur. (Bu bilgi her gezi öncesi güncellenmelidir)

Genel Bilgi

Palau, kuzeyden güneye yaklaşık 200 Km.’lik bir alanda yaklaşık 200 adadan oluşan resmi adı da “Palau Cumhuriyeti” olan bir ülkedir. Üzerlerinde yerleşim olan en büyük adalar, Babeldoab, Koror,Peliliu ve Angular adalardır. Başkent Ngerulmund, Babeldoab Adası’nda yer alır. Bunların dışında Kayangel ve Ngeruangel iki büyük mercan atolüdür. Özellikle birbirleri ile iç içe geçmiş Kaya Adaları (Rock Islands), üzerlerindeki yemyeşil sıkı bitki örtüsü ve turkuaz renkli küçük koyları ile dünyanın herhangi bir yerinde rastlanması çok zor olan doğa parçalarıdır. Dalış dışında adalara karaya çıkmamak kaydı ile günlük geziler yapılır. Bu kaya adalarının üzerindeki bitkilerin kökleri sadece kayalara tutunmaya yarar. Kayalık adalar üzerindeki bitkiler besinlerini topraktan almak yerine yaprakları ile sadece yağmur suyundan beslenip ve gelişecek şekilde evrimleşmişler. Çünkü Kaya Adaları’ nda toprak yoktur.
Palau’ya ilk yerleşenler yaklaşık 3000 yıl önce Filipinler’den gelen yerliler. Onsekizinci yüzyılda Palau’ya İspanyollar yerleşmiş ancak daha sonra adalar Almanya’ya satılmış. İkinci Dünya Savaşı sırasında Palau, Japonya tarafından işgal edildiğinden Amerika ile Japonya arasındaki Pasifik Savaşı’nın en kanlı geçen yerlerden biri de Palau Adaları oldu. Savaşın kalıntıları yemyeşil doğanın içinde artık iyice kaybolmaya başlasa bile Amerikan- Japon savaşının kalıntılarına adaların her yerinde hala rastlanır. Hatta denizin derinliklerinde onlarca batık askeri araç artık üzerleri sünger ve mercanlar ile kaplanmış halde doğa tarafından gizlenmiştir. Bu savaş sonrası Palau , ABD’nin himayesine girmiş, bağımsızlığını ise ancak 1994 yılında anlaşmalı olarak kazanmıştır.

Deniz biyoçeşitliliği , eşi zor görülen su altı duvarları, renkli mercan resifleri nedeniyle Palau her seviyede dalgıcın aradığını bulacağı bir bölgedir. Dalış için tavsiye edilen dönem ise Aralık ile Nisan ayları arasıdır. Bu dönem, suda görüşün en iyi olduğu dönemdir. Buna karşılık su sıcaklığı tüm yıl boyunca 28-29 C derecedir. Ancak her dönem yağışlıdır ve yağışlar bazen suda görüşü 15 metreye kadar düşürebilir ve dalış programlarının değişmesine neden olabilir. Ancak onun dışında su altında görüş 40 metrelere ulaşabilir ki, besin olarak bu kadar zengin bir deniz için bu çok sıra dışıdır.
Palau’da kara ve deniz doğal hayatını koruma konusunda etkin çalışan kurum olan “Palau Koruma Derneği (Palau Conservation Society) , yerel topluluklar ile işbirliği halinde çok etkin çalışmalar yaparak etkin koruma sağlar. Bunun yanında Başkan Tommy Remengesau Jr. döneminde adaları çevreleyen sular ticari balıkçılığa kapatılarak geniş bir deniz koruma alanı oluşturuldu.

Palau’nun diğer bölgelerden ayrılan en büyük özelliği UNESCO’nun dünya mirası listesine aldığı 400 metre uzunluğunda, 30 metre derinliğindeki “Deniz Anası Gölü” dür. (Jellyfish Lake/Palau dilinde: Ongeim’l Tketau ).Bu ada Koror’a yakın ıssız bir kaya adası olan “Eli Malk Adası” üzerindedir. Aslında Pasifik’in bu adalarında irili ufaklı 70 kadar tuzlu su gölünden biridir. Ama bu göl diğerlerine göre daha izole durumda hem de denizanalarının yaşadığı tek göldür. Günümüzden yaklaşık 12000 yıl önce deniz seviyelerinde meydana gelen bir yükselme sonucu algler üzerinde kalan deniz anaları doğal olan hiç bir yırtıcının tehditi olmadığı için bu küçük gölde yerleşip yaşamlarını sürdürebildiler. Aslında göl çeşitli yarıklar ile deniz ile bağlantılı olduğu tahmin edilmektedir. Gölde iki katman bulunur. Üst katman oksijen yönünden zengin, 15-20 metre derinlikteki alt katman ise az riskli hidrojen sülfür kaplıdır. Üst katmandaki bu zengin oksijen güneş altında algleri oluşturur deniz anaları da kendilerinin besini olan algleri takip ederler. O nedenle gün ışığı ile birlikte hareket eden alglerin peşinden onlar da gölde gün içinde doğudan batıya hareket ederler. Gölde 2 farklı tür deniz anası vardır. Bunlardan biri “Ay Denizanası/ Moon Jellyfish – Aurelia sp. “ , diğeri “Altın Denizanası /Golden Jellyfish – Mastigias sp.” dir. Altın Denizanası gölde daha yaygındır.
Gölde 2016 yılında meydana gelen kuraklık nedeniyle 2 milyona yaklaşan deniz anası sayısı hayli düşmüş ancak yeniden toparlanmaya başlasa bile 2018 yılı sonu itibariyle 630 bin civarına ancak gelmiştir.

Palau’yu tanıtan broşürlerde, oradan satın alınan hediyelik eşyalarda, ev eşyalarında sık rastlanan bir motif ahtapotun akrabası olan Natilus (Nautilus pompilus)‘dur. Kabukları, onları hiç görmemiş pek çok kişinin evlerini süsler, ve Natilus’lardan geriye kalmış bu kabuklar dünyanın pek çok yerine dağılmıştır. Aslında Natilus’lar, 100 metre altı gibi derin sularda yaşayan canlılardır. Ancak ekstra ücretler karşılığında Palau’da fotoğrafçılar için Natilus dalışları yaptırılır. Peki nasıl oluyor da dalgıçlara garanti dalış programları yapılabiliyor? Bunun için bir yöntem geliştirilmiş. Dalışa gelecek dalgıç sayısına uygun adette Natilus bir gün öncesinden balıkçılara sipariş veriliyor ve gece derin sulara Natilus sepetleri bırakılıyor ve sabahları toplanıyor. Kapana girmiş Natiluslar daha sonra bir resif üzerinde yaklaşık 5-6 metrelere kafes içinde bırakılıyorlar. Daha sonra o dalışa kayıt olmuş dalgıçlar bu derinlikteki kafes önüne inip bir Natilus seçip alıp 15-20 metrelere inip onların fotoğrafını çekiyor. O derinlikler yaşam ortamı olmayan bu hayvanların bu gösteride hasar görmemesi, sonradan serbest bırakılsa bile yaşamlarını sürdürmeleri çok zor. O nedenle bu etik olmayan aktiviteye artık tepki doğmakta ve dalış firmalarının bu dalışları yaptırmamaları için baskı yapılmaktadır. Hatta Natilus fotoğrafları yarışmalarda bile diskalifiye olmaktadır. Ancak bunu önlemek için izlenecek en etkin yol bu dalışları talep etmemektir.

Palau’da otuza yakın bilinen dalış noktası vardır. Dalış operasyonları kara bazlı olması yanında haftalık tekne konaklamalı (liveaboard) olarak da yapılır.
Karadan hareket edilerek yapılan dalış organizasyonlarının tamamı Koror’dan hareket ile yapılır. Her gün saat 09:00 ile 16:00 arası hızlı tekneler ile (speed boat) 60-90 dakikalık yolculuklar ile kaya adalarının dış kesimlerine ulaşılır ve 8-12 kişilik gruplar halinde dalışlar yapılır. Genellikle 3 dalış planlanır ve öğlen yemekleri paket kumanya şeklinde teknelerde verilir. Tekne (liveaboard) konaklamalı gezilerde ise kara bazlı teknelerin dalış bölgelerinden çok farklı bölgelere dalınmaz. Ama karadan gelen teknelerin dalış bölgelerine ulaştıkları saatten çok daha erken saatlerde dalış imkanı bulunacağı için tenha yapılacak dalışların avantajı yakalanır. Ancak akıntılar nedeniyle dalışların pek çoğu akıntı kancası olmadan yapılamaz.
Palau çevre denizlerinin zengin bio çeşitliliği SCUBA dalışı yanında şnorkel yapacaklar için de son derece tatmin edici dalışlara imkan verir.

Palau Dalış Noktaları

Blue Corner (ve Blue Holes):
Sadece Palau’nun değil, dünyanın en tanınmış ve en beğenilen dalış noktalarından biridir. Su altında bir köşe yaratacak şekilde oluşmuş bir duvar 10-15 metrelerde başlar. Dalış ta bu duvarın köşe yapan tepe kısmında akıntı kancaları ile dalgıçların kendilerini sabitleyerek yapılır. Doğal olarak çok akıntılı bir noktadır. Akıntı kancası olmadan burada dalış yapılamaz. Dalışın özelliği bu köşede sabit kalarak akıntı karşısında kendilerini mümkün olduğu kadar hareketsiz tutan Gri Resif köpekbalıklarını izlemek ve fotoğraflamaktır. Denizin maviliği ve görüşün fazlalığı bu noktada su altı fotoğrafçılarının en büyük avantajıdır. Yine bu bölgede büyük barakuda sürüleri, iri Napolyon balıkları “Blue Corner” dalışlarının en büyük özellikleri arasındadır.

Siaes Tunnel:
Ulong kanalına yakın Palau’nun batı tarafında en beğenilen dalış noktalarından biridir. Dalış, 23m’ den başlayan tünelin açılmasıyla dik bir duvarda başlar. Tünele 6m yüksekliğinde bir açıklıktan girilir ve 50 metre kadar duvara paralel olan tünelde yüzülür. Tünelin içinde 27-30 metre ve 38-40 metre yol aldıktan sonra bir tavana sahip büyük bir mağaralar vardır . Tünelin yarısı, duvardaki derin maviye bakan bir “pencere” dir. Tünelden 27 metre’de duvardaki büyük bir açıklıktan çıkılır. Bu dalışlarda. tünelin içinde ve çevresinde Vatozlar, kaplumbağalar, akya (Jack) sürüleri ve köpekbalıkları görülebilir.

Short Drop-Off:
Koror Liman’ı yakınında dev Gorgon kolonileri (Sea Fan) ile kaplı duvar dalışı yapılacak bir noktadır. Duvarın tepesi tropikal balık ve omurgasızlarla dolu güzel bir mercan bahçesidir.

Big Drop-Off:
Gel git durumuna göre genellikle 70 cm. kadar sığ suda başlayan ve 200 metreye kadar uzanan bir duvarda yapılan dalıştır. Sert ve yumuşak mercanlar, denizciler, dev gorgonlar,kelebek balığı sürüleri ve çok sayıda tropikal resif balığı ile karşılaşılması nedeniyle Palau’daki en güzel duvar dalışlarının yapıldığı yerlerden biri olarak kabul edilir.

New Drop-Off:
Açık denize açık sığ bir platform olduğu için “Blue Corner” ‘a benzer bir dalış bölgesidir. Kelebek balığı ve barakuda sürüleri yanında Gri Resif Köpekbalıklarına sıkça rastlanır. Dik duvar yumuşak mercanlar ve Gorgon dalları ile kaplıdır.

Ulong Kanalı:
Bu kanal Palau’nun batı tarafında, Siaes Tüneli ve duvarın yakınında yer almaktadır. Girişi güzel mercan bahçeleri ile çevrilidir. Gel-git sırasında, kanalın ağzında bolca gri resif köpekbalıkları görülür. Kanal’ın uzunluğu yaklaşık 1,5 mil, genişliği ortalama 33 metre maksimum derinlik yaklaşık 20metre ‘dir. Kanalın duvarları ve ortasındaki sığ sırt, yumuşak ve sert mercanlar, deniz hayranları ve anemonlarla örtülür. Ayrıca, sincap balığı, asker balığı ve cam balığı sürüleri sık görülür.

German Channel:
Palau’nun en popüler dalış noktalarından biridir. Bariyer resifinin güneybatı tarafındaki bu insan yapımı kanal iki dalış noktasına ev sahipliği yapmaktadır. Bu noktalardan biri Manta Kayası’dır.Burası aslında mantaların doğal temizlik istasyonudur. Buradaki kayalardaki temizleyici lapinler (Cleaner wrasse) bu görevi görürler. Bunun yanında her türlü resif balıklarının yanında, nudibranch’ların,yassı kurtların, anemonlar ve Palyaço balığı ‘nı içeren mercan kolonileri bulunmaktadır.

Ngedebus Mercan Bahçesi:
Pasifik’teki sert mercanların en iyi koleksiyonlarından biride belki de bu dalış noktasındadır. Bunun yanında kaplumbağaların, mürekkepbalıklarının, anemonların, den istiridyelerin, beyaz uçlu resif köpekbalıklarının (Whitetip Reef Shark) ve binlerce küçük balık sürülerinin görülüp fotoğraflanabileceği bir bölgedir.

Blue Holes:
“Mavi Delikler” olarak bilinen bu dalış noktası bir resifin tepesinde bulunan dört büyük deliktir.” Blue Corner” ‘in hemen yakınında bulunur. Bu deliklerden girildiğinde devasa bir sualtı odasına ulaşılır. Oda, yumuşak mercanlara, deniz hayranlarına, deniz kamçılarına ve sert mercanlara ev sahipliği yapan bir duvarda büyük bir açıklığa sahiptir. Burada sıklıkla karşılaşılan büyük pelajikler arasında tunalar, akyalar, gri ve beyaz uç resif köpekbalıkları, baraküdalar ve Kartal balıkları (Eagle Ray)’na rastlanır. Orfoz, Napolyon, Tekik balıklarına (triggerfish), kelebek balığı türlerine, anemon ve kaplumbağalara bu dalış bölgesinde hemen hemen her dalışta rastlanır.

Denizanası Gölü (Jellyfish Lake):
“Eli Malk Adası” ‘nda bulunan bu göl ve gölde yaşayan deniz anaları sadece Palau’nun değil dünyanın en bilinen ve en ilgi çekici dalış noktalarından biridir. Aslında bir dalış bölgesi sayılmaz. Koruma altında bir göldür ve SCUBA dalışına izin verilmez. Ancak şnorkel ile dalışa izin verilir. Bu şnorkel dalışı da dünyanın en ünlü şnorkel dalışlarının başında gelir. Bu nedenle bu Palau’ya gelipte bu gölde şnorkel yapmamak düşünülemez. Adaya varıldığında orman içinde bir tepe sırtı aşılarak göle inilerek ulaşılır. Kireçtaşı adasındaki çatlaklar, tuzlu suyun okyanustan aktarılmasına izin verir, ancak diğer sucul yaşam biçimlerini dışarıda tuttuğundan bu yırtıcıların eksikliği nedeniyle, göldeki deniz anaları kendilerini koruyacak zehire ihtiyaçları olmayacak şekilde evrimleşmişlerdir. Bu nedenle gölde deniz analarının genelde yakıcı ve zehirleyici riskleri olmadan aralarında şnorkel yapılabilir.

Denges Passage:
Palau’nun doğu kıyısında yer alan bu doğal kanal, bütün bir mürekkep balığı ailesine ev sahipliği yapmaktadır. Dünyanın başka bölgelerinde kalamarlara bu kadar sık rastlamaları çok zordur

Ngerchong:
Ngerchong Adası, Denges geçidinin yakınında yer alır iki dalış alanına sahiptir. Bunlar Ngerchong ve Ngerchong mercan bahçeleridir. Ngerchong Adası çevresinde dışında gorgonlar (Sea fan) , anemonlar, yumuşak ve bir çok sert mercan oluşumları içeren duvar dalışları yapılır. Köpekbalıkları, Kütkafa papağan ( bumphead Parrotfish) balık sürüleri burada sık görülür. Bunun yanında ara sıra mantalara da rastlamak mümkündür. Bu duvarlar dışında “Ngerchong” olarak da bilinen mercan bahçeleri, muhtemelen Palau’daki en iyi mercanların görüleceği dalışlara fırsat verir. Masa mercanı, Staghorn mercan, Elkhorn mercan, Mantar mercan ve Beyin mercanı burada görülecek mercan çeşitlerinden sadece bazılarıdır.

Peleliu Adası:
Palau’nun ana takımadalarının güney ucunda, muhteşem duvarlarla çevrilmiş bir adadır. Dalış alanları arasında “Peleliu Corner”, “Yellow Wall” ve “Orange Beach” en belli başlı olanlarıdır. Peleliu, yumuşak ve sert mercanlar yanında çevreleyen denizlerdeki pelajik yaşamı, özellikle köpekbalıklarını gözlemlemek için mükemmel bir yerdir.

Avize Mağaraları:
35 derinlikte bir tünelden kısa bir yüzerek üç odadan oluşan bir mağaraya açılır. Yukarıdaki Kaya adasından aşağı damlayan suyun oluşturduğu güzel sarkıtlar, tavanlardan asılır ve mağaralara isimlerini verir. Dışarıdaki küçük delikler, dalgıçların güzel çevreye hayran kalabilmesi ve hayran kalabilmesi için temiz havanın odalara girmesine izin verir.

Iro Maru Batığı:
Iro Maru, Pasifik Savaşı sırasında, güney Koror kıyılarına 15 dakika mesafede Amerikan A 145 bombardıman uçakları tarafından 1944 yılında batırılan bir Japon nakliye gemisidir. 25 metre derinlikte durmaktadır. Boyu 143 metredir ve tüm batık, üç direk ve silah kuleleri ile birlikte mercanlarla kaplanmış durumdadır. Batıkta görüş çok değikendir. Bazen 30 metre olan görüş bazen 10 metreye kadar düşebilir.

Wonder Channel:
Kaya Adaları denizanası Gölü arasında kalan bir dalış noktasıdır. Bu kanal yüzeyden kısa bir mesafede 24 metre derinliğe ulaşan bir yapıdadır. Duvar boyunca deniz yaşamı son derece çeşitlilik sunar..

Öne Çıkan Canlılar

Üç okyanus akıntısının arasında kaldığı için Palau ‘yu çevreleyen denizler tüm deniz canlıları için zengin bir denizel ortam oluşturur. Bölge 1500 ‘ den fazla balık türüne,en az 700 ‘den fazla sert ve yumuşak mercan ve anemon türüne ev sahipliği yapar. Özellikle temizlik istasyonlarının bolluğu buralara küçüklü büyüklü onlarca türün toplanması yanında canlılarının çifleşme ve avlanma davranışlarına yakından tanık olunan bir bölgedir. Büyük balık sürülerine her dalışta rastlanabilir.
Özellikle Beyaz yüzgeçli (Whitetip reef shark- Triaenodon obesus), siyah yüzgeçli (Blacktip reef shark-Carcharhinus melanopterus), Gri (Grey reef shark-Carcharhinus amblyrhynchos) resif köpekbalıkları çok sık rastlanılan türler.
Palau dalışlarının özelliklerinden biri de Pasifik Okyanus kıyılarının pek çok yerinde karşılaşılan Manta’lara bu sularda da sıklıkla rastlanmasıdır. Özellikle Alman Kanalı ve bilinen birkaç temizleme istasyonunda Manta (Manta birostris) dalışı yapıp , fotoğrafları çekilebilir. Ancak bu bölgelerdeki en büyük sorun çok fazla dalgıcın aynı anda suda olması ve bu nedenle etrafın bulanıp görüşün bozulmasıdır. Özellikle su altı fotoğrafçıları ve filmcileri için bu büyük bir dezavantajdır. Bunun yanında özellikle Kartal balıkları (Spotted Eagle Ray- Aetobatus narinari) , Barakuda (Sphyraena sp.) ve Mercan kaya levreği (Lutjanus sp.) sürüleri bölgenin karakteristik görüntülerini oluşturur.
Yeşil Deniz Kaplumbağası (Green sea turtle (Chelonia mydas) ve Şahin gaga kaplumbağa (Hawksbill Sea Turtle – Eretmochelys imbricata) da dalgıçların sık sık karşısına çıkar.
Tüm bu canlıların yanında Palau adı geçtiğinde akla gelen ilk canlılar, gölde yaşayan Ay Denizanası (Moon Jellyfish – Aurelia sp.) ve Altın Denizanasıdır. (Golden Jellyfish – Mastigias sp.).Bu deniz anası gölü Palau’yu Mikronezya’nın diğer bölgelerinin önüne geçiren özel bir bölgedir.
Palau’nun mercan resiflerinde doğal olarak bir çok omurgasız türü yaşamaktadır. Bu nedenle makro canlılara rastlamak her zaman olasıdır. Ancak Palau makro fotoğrafçılık için cazip bir bölge değildir.

Bu karakteristik görüntüleri sağlayan canlıların dışında Palau, Dugong’ların (Dugong dugon) yeryüzünde yaşam sürdükleri ve çok ender bile olsa görüldükleri ender bölgelerden biridir. Boğa Köpekbalıkları (Bull shark-Carcharhinus leucas), mevsiminde balina köpekbalığı (Whale shark-Rhincodon typu), Beyaz Yüzgeçli Okyanus Köpekbalığı (Oceanic whitetip shark- Carcharhinus longimanus ) Çekiçbaş köpekbalığı (Scalloped hammerhead shark – Sphyrna lewini) ve Şişe Burun Yunuslar (Tursiops truncatus) Palau’da dalgıçların karşılaşma ihtimali olan canlılardır.

Fotoğrafçılar İçin

Geniç açı fotoğraf ağırlıklı olmalıdır. Makro fotoğrafçılık için mercan resiflerinde konu bulunabilir ama öne çıkan bir makro deniz yaşamı yoktur. Ancak Makro olmasa bile yakın çekim (Close-up) kategorisinde çok fazla fotoğraf çekilebilir.
Odaklanılması gereken canlılar, Manta’lar, Barakuda sürüleri ve Reef köpekbalıkları olmalıdır.
Büyük sürüler halinde gezen resif balıkları ve “yumuşak mercan / Gorgon türleri “yakın plan geniş açı” kategoride fotoğraf çekmek için çok fazla imkan yaratır.
Doğal ışık ile fotoğraf çekme yüzdesi fazladır. Özellikle “Blue Corner” ve “German Channel” da özellikle flaşsız çekimler ağırlıklı olmalıdır.
Akıntı her zaman fazla olduğundan akıntı kancası mutlaka bulundurulmalıdır.
Zaman zaman suda görüş azalır. Özellikle aynı dalış bölgesinde bir çok günlük dalış tur teknesi aynı anda dalışlara başlarlar. Bu da suda partikülü aşırı arttırır.
Pelajik canlılara yaklaşma mesafesi en iyi şartlarda 3-4 metreden az olmaz. O nedenle flaşlı çekimlerde güçlü, G/N değeri fazla olan flaşlar kullanılmalıdır. Bu canlılar için balık gözü “Fisheye” bir objektif yerine nispeten daha dar açılı bir “Geniş açı objektif” tercih edilmelidir.
Resiflerde geniş açı çekerken mercanlara zarar vermeden kadraj yapılabilmesi için “makro çubukları” sabitlenebilmek ve çevreye zarar vermemek için kullanılmalıdır.

İp Uçları

Palau için “liveabord” şeklinde yapılacak geziler yüksek fiyata rağmen “ günlük tekneler ile dalış” lara göre aynı dalış noktalarına dalınacak olsa bile daha avantajlıdır. Çünkü dalışlar sabah erken başlar ve bu da su altında daha az kalabalık demektir.
Tropik yağışların çok olduğu bir bölgedir. Ama deniz genelde çok dalgalı değildir.
Günlük dalış tekneleri 30-35 deniz mili sürat yaparak kaya adaları için uzun mesafeli gidiş geliş yapabilirler. En sıcak ve güneşli günde bile bu yolcuları üşütebilir. Özellikle bir kulaklık ile rüzgarlı yolculuklarda korunulmalıdır.
Su sıcaklıkları tüm yıl boyuca 28-29 C derecedir. O nedenle kolları ve bacakları örtecek şekilde çok ince bir dalış elbisesi (1 mm. bile olabilir) ısı kaybı için olmasa bile dış etkenlere karşı koruma amaçlı mutlaka kullanılmalıdır.
Bir çok dalış bölgesine dalış için ekstra ödeme istenir. Ancak, Deniz Anası gölü için bu ödemeden kaçınılmamalıdır. Çünkü Palau dışında böyle bir dalışı yapma imkanı yoktur.
İkinci Dünya (Pasifik) Savaşı’nın en kanlı deniz ve kara savaşlarına tanık olan bir bölge olduğu için , bu savaşın kalıntılarını görmek için hiç olmazsa bir günlük bir kara gezisi planlanmalıdır.